article_jule (39169)

Türk Silahlı Kuvetlerinde Disiplin Suç ve Cezaları ve Yargı Denetimi Doktora Tez Taslağı Avukatlık Bürosu

Hiç kimse kendisini ve kanunda gösterilen yakınlarını suçlayan bir beyanda bulunmaya veya bu yolda delil göstermeye zorlanamaz. Suç ve ceza zamanaşımı ile ceza mahkûmiyetinin sonuçları konusunda da yukarıdaki fıkra uygulanır. Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir. Düzeltme ve cevap yayımlanmazsa, yayımlanmasının gerekip gerekmediğine hâkim tarafından ilgilinin müracaat tarihinden itibaren en geç yedi gün içerisinde karar verilir. MADDE 29- Süreli veya süresiz yayın önceden izin alma ve malî teminat yatırma şartına bağlanamaz. 14 üncü madde hükümlerine aykırı olmamak şartıyla ibadet, dinî âyin ve törenler serbesttir. MADDE 17- Herkes, yaşama, maddî ve manevî varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir. MADDE 9- Yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanılır. Egemenliğin kullanılması, hiçbir surette hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılamaz.

  • Maddesinde sayılan koşulları taşımadığından bu maddeye aykırı bir özgürlükten yoksun bırakma olup, eğer henüz ceza infaza başlanmamış ya da infazı devam etmekte ise, salıverilmesi için mahkemeye başvurma hakkı, eğer cezanın infazı kısmen dahi yapılmış olsa bile tazminat isteme hakkı bulunmaktadır.
  • Bu açıklamalar çerçevesinde Türkiye Cumhuriyeti Devletinin taraf olduğu ve usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarda, disiplin amirlerince disiplin suç ve tecavüzlerinden ötürü verilen disiplin cezalarına ilişkin olarak, 1602 sayılı AYİM Kanununun 21.
  • (5) Bu Kanun ile Üst Kurula verilen görevlerin gerektirdiği aslî ve sürekli görev ve hizmetler, Üst Kurul uzmanları ile Üst Kurul uzman yardımcılarından oluşan meslek personeli ve idarî personel eliyle yürütülür.
  • Bunlar; “disiplin subayı”, “teşkilatında disiplin mahkemesi kurulan komutan” ve “disiplin mahkeme başkan ve üyeleri”dir.

Disiplin cezalarının verilmesi konusunda, mevzuatımızda yetki devrine imkân veren açık bir düzenleme bulunmamaktadır[366]. Buna göre hangi tür yetkilerin devredilebileceği ya da devredilemeyeceği hususunun sahip olunan yetkilerin nitelik ve özelliklerine bakılarak belirlenmesi gerekir[367]. Doktrinde[368] ve yargı kararlarında[369], disiplin cezası verme yetkisinin münhasır yetki özelliği taşıdığından hareketle bu yetkinin devredilemeyeceği belirtilmektedir. Soruşturmanın amacı, disiplin suçu teşkil ettiği ileri sürülen fiile ve bu fiili işleyen faile ilişkin her türlü fiili ve hukuki araştırmayı yaparak ilgililerin sorumluluklarını belirlemektir[353]. Bu belirlemeyi yapabilmek için, soruşturmacının başta kendisine suçlama yöneltilen kişinin savunmasını almak üzere, işin niteliğine göre her türlü bilgi ve belgeleri incelemesi, tanıkları dinlemesi, keşif yapması ve gerekiyorsa bilirkişi incelemesi yaptırması gerekmektedir[354]. Yukarıda da belirtildiği gibi, 657 SK’nun “disiplin” bölümü içinde yer alan çeşitli hükümlerinde soruşturmadan ve soruşturmacıdan söz edilmektedir. Fakat soruşturmacı atanması, soruşturmacının nitelikleri, soruşturmanın yürütülme biçimi gibi hususları açıkça düzenleyen kurallar bulunmadığından, bu faaliyetlerin bir kısmı idari teamüllere göre, bir kısmı ise zaman içinde oluşan yargısal içtihatlara göre yürütülmektedir. Disiplin amiri, aynı zamanda birliğinin disiplininden de sorumludur. Bu yüzden disiplinsizlik nedeniyle ceza vermese bile söz konusu kişiyi ikaz edebilir. Bazen bu tür bir ikaz disiplinin sağlanmasında disiplin cezasından da etkili olabilir[328]. Askeri öğrenciler için 4566 sayılı Harp Okulları Kanunu, 2955 sayılı Gülhane Askeri Tıp Akademisi Kanunu, 4752 sayılı Astsubay Meslek Yüksek Okulları Kanunu’nun ilgili maddelerinde düzenlenen okulla ilişiğin kesilmesi cezasının disiplin kurullarınca verilebileceği belirtilmiştir.

“Tekasül”; mecbur olduğu nezaret ve ihtimam vazifesinde failin lakayd bulunması demektir. Bunun ölçüsü olayın içerisinde bulunduğu hal ve şartlara göte takdir olunur, yani failin hizmetteki tecrübesi ve görevinin getirdiği sorumluluk derecesi ile ölçülür[58]. Özbakan’a göre ise tekasül; göreve karşı gevşek davranma, görevin gereklerini yapmada üşengeçlik göstermedir[59]. Tekasülün kast ile olan farkı neticenin istenmemiş olması, kaza ve mücbir sebeple olan farkı ise fiilin iradi olmasıdır[60]. AsCK’da, disiplin cezalarını gerektiren fiiller, “disiplin kabahatleri” ve “disiplin tecavüzleri” olmak üzere iki grupta toplanmıştır. Çevreyi koruma ve iklim değişikliği ile mücadele için toplumu bilinçlendirmeli, çözümler konusunda bilgilendirici yayınlar yapmalı, bu konularda iktidarları uyarmalı ve denetlemeli, hükümetlerin, şirketlerin veya güç odaklarının yönlendirmeleriyle hareket etmemelidir. Araştırmaları destekleyen kuruluşlar açıkça belirtilmeli, bilimsel kanıta dayalı olmayan tanı ve tedavi yöntemlerine haberlerde yer verilmemelidir. Asıl üyeler aynı dönemde Yönetim Kurulu, Denetim Kurulu, Onur Kurulu ve Balotaj Kurulu’ndan yalnız birinde görev alabilirler.

Bu yazımızda ele alacağımız hukuki sorun; Cumhuriyet savcısının esas hakkındaki mütalaası ve esas hakkındaki mütalaa verildikten sonra, yeniden esas hakkında mütalaa verilip verilemeyeceğine ilişkpin up giriş. (2) Bu Kanunun yayımı tarihinde uydu ve kablo yayın lisansına sahip olan radyo ve televizyon yayın kuruluşları altı ay içinde durumlarını bu Kanun hükümlerine uygun hâle getirirler. (1) Bu Kanunun yayımı tarihinden önce kablo ve uydu ortamından yayın yapmak üzere yayın lisansı almış olan kuruluşların hakları lisans süresi sonuna kadar geçerlidir. (1) 8 inci maddede belirtilen yayın ilkeleri ile bu Kanunun yayın hizmetlerinde ticarî iletişimi düzenleyen hükümleri, Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu yayınları hakkında da uygulanır. (2) Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından elektronik haberleşme hizmetlerini sunmak üzere yetkilendirilen işletmeciler; elektronik haberleşme hizmetlerine ilişkin olarak Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu düzenlemelerine tabidirler.

Bu yazı yalnızca bilgilendirme amaçlı yayımlanmış olup, tüm hakları Kulaçoğlu Hukuk Bürosu’na aittir. İdare Hukuku mevzuatı ve özellikle de İdari Yargılama Usul Kanunu, diğer hukuk alanlarına nazaran daha ayrıntılı sayılabilecek kurallar içermekte olup, hak kaybına uğranılmaması açısından, herhangi bir işlem yapılmadan önce “İdare Hukuku” alanında hizmet veren avukatlardan hukuki destek alınmasını tavsiye ederiz. [274] “Maiyet” ile “ast” kavramları aynı anlama gelmemektedir. Her ast mutlaka maiyet olmayacağı gibi, bazen, maiyet rütbe veya kıdemce amirinden yüksek olabilir. Örneğin, şube müdürlüğüne kurmay subay atanması gereken karargâhlarda şube müdürü yarbay rütbesinde bir kurmay subay olurken, emrinde albay rütbesinde bir subay olabilmektedir. Maddesi uyarınca, amir, kendisinden rütbe ve kıdemce üst olan maiyetine layık olduğu saygıyı göstermeye mecbur olduğu gibi, rütbe ve kıdemce yüksek olan bir maiyet de kendisinin astı olan amirin verdiği emirleri yapmaya mecburdur. [250] Madde 187 – Bir cezalı ordudan ayrılırsa evvelce verilen disiplin cezasının infazı veya ikmali caiz değildir.

Savaşın sevk ve idaresinin teknolojikleşmesiyle, işlev disiplini de gittikçe daha çok önem kazanmaktadır. Artık sanayi çağına gelindiğinde ordular uzmanlık yeteneklerini çoğu zaman zahmetli özel eğitimlerle elde eden çeşitli teknik uzmanlara gittikçe daha çok ihtiyaç duyar olmuşlardır. Bu kimselerden ”körü körüne itaat” yerine operasyona yönelik talimatlar doğrultusunda yetkin ve bağımsız davranma becerisi talep edilmektedir[11]. Masraflarını ticari kuruluşların karşıladığı gezilere katılarak karşılığında ürün ve marka tanıtımı içeren yayın yapılmamalıdır. İstisnai durumlarda gidilen ve masrafları karşılanan gezinin haber yapılması halinde de gezinin davet olduğu açıkça belirtilmelidir. Gazetecinin bir basın – yayın organındaki işlevini ”Hak ve Sorumluluk Bildirgesi”ndeki hakları, sorumlulukları ve görevleri belirler.

Kural olarak disiplin subayının askeri hâkim sınıfından bir subay olması gerekir. Ancak bulunmaması durumunda bu görev normal subaylar tarafından yürütülür. Statü, nitelik ve yetkileri farklı olduğundan ayrı ayrı incelemek uygun olacaktır. Disiplin mahkemelerince istirdat ve tazminata dair kararlar da verilebilir. Bu türden kararlar maliye dairelerine bildirilerek bu dairelerce 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre yerine getirilir. – Oda hapsi cezasını belirli hapis odalarında topluca geçirirler. “Zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas” gibi suçlar “yüz kızartıcı suçlar”dır. Bu bentte belirtilen “yüz kızartıcı hareket” kav­ramı, “yüz kızartıcı suçlar” kavramından daha geniş kapsamlıdır. Ceza hukukunda dahi kapsamı tartışmalı olan yüz kızartıcı suçlardan daha geniş yorumlanabilecek yüz kızartıcı hareketlerin sını­rı, memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede olmasıdır[226].

Shopping cart

0
image/svg+xml

No products in the cart.

Continue Shopping